İçindekiler
- Böbreğin Görevi Nedir?
- Böbrek Kanseri Nedir?
- Böbrek Kanserinin Nedenleri
- Böbrek Kanseri Belirtileri
- Böbrek Kanseri Teşhisi
- Böbrek Kanserinde Erken Teşhis
- Böbrek Kisti Nedir?
- Böbrek Kanserinde Tümör Büyüklüğü
- Böbrek Kanseri Ameliyatı
- Böbrek Kanseri Ameliyatı Sonrası
- Radikal Nefrektomi Ameliyatı?
- Böbrek Kanseri Ameliyat Videosu
Yazımızda böbreğin işlevinden, böbrek kanserinin özelliklerinden, böbrek kanserinin nedenlerinden, böbrek kanserinin belirtilerinden ve teşhis yöntemlerinden bahsedilecektir. Tek tedavi yönteminin ameliyat olduğu konusu vurgulanacaktır. Diğer pek çok kanserde cerrahi tedavinin yanında ilaç tedavisinin (kemoterapi), radyoterapinin (ışık tedavisi) yeri olsa da böbrek kanserlerinde kesin tedavi cerrahidir.
Böbreğin Görevi Nedir?
Böbrek Kanseri Nedir?
Böbrek kanseri, böbrek hücrelerinin kontrolsüz olarak çoğalarak kitle oluşturmasıdır. Bazı kanser ve tümörler, uzak doku ve organlara sıçrama özelliği taşımadığı için ölümcül değildir. Kanserli hücreler büyüyerek kan damarları yoluyla başka organlara sıçradığında (metastaz) çoğalarak kitleler oluştururlar. Kanserler; kitlenin büyüklüğü (evre-stage) ve hücrenin saldırganlık özelliğine göre (grade) iki sınıfta değerlendirilir.
Böbrek kanseri çok çeşitlidir. İçerisinde saldırgan olmayan tipleri olduğu gibi çok saldırgan ve kısa zamanda metastaz yapan tipleri de vardır. Bunlar ancak ameliyatla çıkartılıp patalojik olarak incelemesi yapıldıktan sonra anlaşılır. Bu özelliğiyle farklı bir kanser türüdür.
Böbrek Kanserinin Nedenleri
Böbrek kanserinde, erkek cinsiyet ve tütün kullanımı iki misli kanser riski yaratır. Şişmanlığın ve bazı ağrı kesici ilaçların uzun süreli kullanımı ve uzun süreli kronik diyaliz hastalarında (4 misli) böbrek kanseri olasılığının arttığı gösterilmiştir.
Ailesinde böbrek kanseri olanların kanser riski mevcuttur. Von Hipel – Lindau kanser tipi genetik geçiş gösteren ailenin birçok fertlerinde görülebilen ve her böbrekte birden fazla kanser oluşması ile karakterize bir hastalıktır.
Böbrek Kanseri Belirtileri
Böbrek kanseri geç döneme kadar sessizce büyür ve önemli bir belirti vermez. Eskiden geç dönemde karında ele gelen kitle, kanama, zayıflama ile teşhis edilirdi. Günümüzde ise; yüzde 70 oranında görüntüleme yöntemleri sayesinde tesadüfen ve bulgu vermeden erken dönemde teşhis edilmektedir. Erken teşhis sayesinde artık hastalar kanserlerinden yaşam boyu kesin olarak kurtulmaktadır.
Böbrek Kanseri Teşhisi
Damardan verilen contrast (boyalı) maddenin böbrek tarafından tutulması, böbrek kanserinin büyüklüğü ve konumunu belirler (kontraslı EMAR ve BT). Ancak böbrek içinde saptanan bir kitlenin hiç bir görüntüleme yöntemiyle masum veya saldırgan olduğu kesin olarak anlaşılamaz. Bu nedenle böbrek içinde saptanan bütün kitlelerin çıkartılması ve patalojide kesin teşhisin koyulması gerekmektedir.
Böbrek kanserlerinin çoğu ultrasonografi ve BT (bilgisayar tomografi) ile tesadüfen saptanır. MR ve BT tümörün bölgesel yayılımını ve uzak metastazını göstermede yeterlidir. MR kanserin ana toplardamar içine yayılımını BT’den daha iyi belirler.
MR anjiyografi ise böbrek içi damarsal yapının anatomisini çok iyi gösterir. Bazı böbrek tümörleri tamamen santral (böbrek içi) büyürler. Ameliyatları daha zordur. Bu hastalarda MR anjiyografi ile tümörün lokasyonu anlaşılabildiği için ameliyatın başarısı artar.
Ameliyat öncesi akciğer filmi her hasta için yapılmalıdır. Böbrek kanserleri en çok akciğere metastaz yapar. PET görüntülemenin böbrek kanserlerinin tanısında hiç yeri yoktur.
Parsiyel nefrektomi (Böbrek kanseri) ameliyatı esnasında tümör tabanından parça alınıp, patolojik değerlendirmeye gönderilirdi. Çalışmalar bu işlemin gereksiz olduğunu gösterdiği için terkedilmiştir.
Böbrek Kanseri Teşhisinde Biyopsinin Yeri
Böbrek kanseri nedeniyle alınan biyopsi güvenilir değildir. Mevcut kanseri atlayabilir (yalancı (false) negatif).
Böbrek Kanserinde Erken Teşhis
Ultrasonografi, Bilgisayarlı Tomografi (BT), Magnetic Rezonans Görüntüleme (EMAR) gibi yöntemler her türlü hastalık ve kanserlerin teşhisi için kullanılıyor. Farklı hastalıklar sebebiyle de istenen bu tip görüntüleme yöntemleri bütün karın içi organları görüntüler. Bu sayede böbrek kanserleri de çok büyük hacimlere ulaşmadan erken dönemde teşhis edilebilmektedir. Böbrek kanserleri yüzde 70 oranında tesadüfen ve erken dönemde fark edilmektedir.
Böbrek kanserinde, kanserin erken teşhisinde böbreği bütünüyle çıkarmadan sadece kanserli bölümün çıkartılması demek olan parsiyel nefrektomi ameliyatını uygun kılar. Çalışmalar kalan böbrek dokusunun korunması durumunda hastaların daha uzun yaşadığını gösterdiği için parsiyel nefrektomi ameliyatı giderek daha popüler olmaktadır. Parsiyel nefrektomi, kanserin böbrek içindeki konumuna ve büyüklüğüne bağlı olarak zor ve deneyim gerektiren bir ameliyattır. Çalışmalar, erken tanı konulan 3 cm’in altındaki kitlelerin yüzde 25-30’unun sıçrama özelliği olmadığını gösterir. (onkositoma, anjiyomiyolipoma, hipertrofik Bertin kolonları).
Böbrek Kisti Nedir?
Tıp dilinde kitle ya da tümör, içi katı maddeyle dolu oluşumdur. Kist ise içi sıvı dolu kese anlamında kullanılır. Her kist kanser değildir. Yaşla birlikte böbrek içinde değişik büyüklükte kistler oluşabilir. Zararsızdır ve çoğunlukla tedavi gerektirmez. Bosniak tarafından contrast tutulumuna göre; kistler 4 grupta sınıflandırılmıştır. I ve II. grup kanser değildir. III. grubun yüzde 50’si kanser olabilir. IV. Grup kistik kanserdir. Kontrastlı görüntüleme yöntemleriyle kistlerin kanser olup olmadığı saptanabilir.
Böbrek Kanserinde Tümör Büyüklüğü
Tümörler ne kadar küçükse saldırganlığı o kadar düşük olduğu kabul edilir. 2 cm’in altındaki kitlelerin yüzde 30’u, 3 cm’in altındakilerin ise yüzde 20’sinin zararsız kitleler olduğu gösterilmiştir. Görüntüleme yöntemleri ve biyopsinin kesin tanıda önemi sınırlıdır. Böbrek kanserleri en heterojen yani farklı karakterde kanserdir. Nadiren de olsa küçük kitleler bile aşırı anarşist hücre yapısı nedeni ile metastaz yapabilirler. Yaşam beklentisi uzun, sağlıklı kişilerin böbreğinde saptanan her kitlenin ameliyatla çıkartılması gerekir. Genel durumu bozuk, ameliyatı kaldıramayacak yaşlı hastalarda saptanan küçük tümörlerin, yapılan periyodik görüntüleme yöntemleri ile büyüme hızlarının saptanması (aktif izlem) gerekir.
Görüntüleme yöntemleri kitlenin kötü veya iyi huylu olduğunu tam olarak saptayamaz. Böbrek içindeki her kitle ameliyatla çıkarılmalıdır.
Böbrek Kanseri Ameliyatı
Radikal Nefrektomi dediğimiz kanser olan böbreğin bütünüyle çıkarılmasıdır. Diğer ameliyat ise Parsiyel Nefrektomidir. Parsiyel Nefrektomi ameliyatında böbreğin sadece kanserli kısmı ve kanserli kısma yakın bir kaç mm’lik şüpheli kanser olabilecek dokular çıkartılır. Böbreğin sağlam dokuları bırakılır.
Parsiyel Nefrektomi Nedir?
Böbrek kanseri olan böbrekte, bütün böbrek yerine sadece kanserli kitlenin çıkarıldığı Parsiyel Nefrektomi zor ve deneyim gerektiren bir ameliyattır. Hastaya Parsiyel Nefrektomi ameliyatı yapılması öncelik olmalıdır. Çünkü hastanın, tümör kitlesi çıkarıldıktan sonra korunan sağlam böbrek dokusuna her zaman ihtiyacı olacaktır. Radikal Nefrektomiyle gereksiz yere böbreğin bütünün çıkarılması hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek ve ileride diyaliz ihtiyacına neden olabilecektir.
Parsiyel Nefrektomi ameliyatı gerektiren durumlar;
- Aynı anda her iki böbrekte tümör oluşumu,
- Daha önce bir böbreği alınmış veya doğuştan tek böbrekli olan hastaların son kalan böbreğinde kanser saptanması,
- Kanser olmayan böbreğin de böbrek taşı, Pyelonefrit (böbrek iltihabı), böbrek atardamarı gibi nedenlerle bozuk olması,
- Şeker hastalığı, yüksek tansiyon gibi her iki böbreğin çalışmasını bozan durumlarda mutlaka Parsiyel Nefrektomi yapılmalıdır.
Bazen karşı taraf böbreği sağlam olan hastalarda radikal nefrektomi uygulanmaktadır. Ancak biz geride mümkün olduğu kadar sağlam böbrek dokusu bırakmak adına Parsiyel Nefrektomiyi tercih ediyoruz. Böbrek kanseri tedavisi hakkında, uluslararası klavuzlar konuyu böyle değerlendirmektedir.
Parsiyel Nefrektomi Ameliyatı Neden Zordur?
HİLUM, böbrek damarlarının dağılım yaptığı, böbreğin göbeği olarak tanımlanır. Bu bölgede oluşan tümörler riskli ve komplekstir. Çünkü hem damarların dağılım noktasındadır hem de böbreğin havuzcuk denilen idrar kanallarını birleştiren lokasyondadır. Tümörler böbreğin dışına doğru büyürlerse (ekzofitik) operasyonları kolaydır. Merkeze doğru büyüyen tümörler ise derinde olduğu için ameliyat esnasında gözlenemezler. Ameliyatları daha zordur. Keza kistik böbrek kanserlerinin parsiyel nefrektomisi de zordur (Bosniak tip III-IV). Çünkü kistik kanseri çıkarılırken dağılabilir ve etraf dokulara yayılabilir. Kanser cerrahisinde kanseri bütünüyle çıkarmak olmazsa olmaz kesin kuraldır. Ameliyat esnasında tümörün parçalanarak çıkması hastalığın etraf dokulara yayılmasına neden olur. İşte kistik böbrek tümörlerinin bir bütün olarak çıkartılması daha çok deneyim ve beceri gerektirir.
Parsiyel Nefrektomi Kapalı Ameliyatı
Parsiyel nefrektomi açık, laparoskopik, laparaskop yardımlı robotik cerrahi yöntemlerle yapılabilir. Böbrek kanserinde parsiyel nefrektominin açık ameliyatı hala altın standarttır. Çünkü hekim böbrek arterini klempledikten (kan akışını geçici olarak durdurmak) 20 dk. içinde tümörü çıkarmak zorundadır yoksa böbrek ciddi zarar görür. Laparoskopik ve robotik kapalı ameliyatta 20 dk’lık zaman içerisinde parsiyel nefrektominin bitirilmesi zordur. Ayrıca kapalı yöntemde böbrek soğutulması yapılıp böbreği 1 saat yaşatmak mümkün değildir. Özellikle kompleks böbrek kanserlerinde kapalı ameliyat daha da zordur. Bu nedenle hala bütün dünyada tercih edilen en iyi böbrek kanseri ameliyatı açık cerrahi parsiyel nefrektomidir.
Deneyimli ellerde her türlü kompleks ve basit tümörler parsiyel nefrektomi ameliyatıyla çıkarılabilir. Fakat kapalı yöntemle deneyimli ellerde bile ancak basit tümörler parsiyel nefrektomi ile çıkarılabilir.
Parsiyel Nefrektomi Açık Ameliyatı
Birinci öncelik böbreğin arter ve venlerine ulaşmak ve her iki damarı ayrı ayrı asarak kontrol altına almaktır. Tümörün lokasyonuna ve büyüklüğüne göre kanser çıkarılır. Böbrekler ana atardamarı klemplendikten (kan akımını geçici olarak kesmek) sonra en fazla 20 dakika kansızlığa dayanabilir. Kompleks böbrek kanserleri ameliyatlarında bu sürenin uzayacağı düşünülürse böbrek arteri klemplendikten (kan akımını durdurmak) sonra böbrek çevresine buz çamuru doldurulur. Böbrek soğutulur. Bu sayede böbrek 1 saate kadar kansızlığa dayanabilir. Operasyon daha rahat yapılır. Böbrek arterinin geçici olarak kleplenmesi kansız bir ortam sağlayarak ameliyatın daha rahat yapılmasını sağlar.
Parsiyel Nefrektomi Standart Ameliyatı;
Bağırsak ve diğer iç organları korumak için karın duvarı üç sıra birbirini çaprazlayan kuvvetli karın kaslarından oluşmuştur. Standart açık cerrahi tekniğinde böbreklere ulaşmak için kaburgaların altından karın yan duvarında 10-12 cm’lik kesi yapılır. Karın duvarında birbirlerini çaprazlayan üst üste 3 adet karın adelesi kesilir. Böbrek bölgesine ulaşılır. Böbrek arteri kontrol altına alınır ve işlem yapılır. Hem 3 kat adelenin kesilmesi hem de bu bölgede bulunan karın adelesinin kasılmasını sağlayan sinirlerin kesilme olasılığı nedeniyle ameliyat sonu adale kasılma bozuklukları olabilir. Ayrıca bu kesi böbrekten aşağıda kaldığı için böbreğe ulaşım güçtür. Biz bu tekniği uygulamıyoruz.
Diğer böbrek kanseri açık cerrahi tekniğinde göğüs kafesinin altında ona paralel kesi yapılır. Yine her üç karın duvarı adelesi kesilir. Mide, bağırsak ve dalak gibi iç organların bulunduğu karın zarı içerisine girilir. Bir ameliyatta karın zarı içerisine ne kadar az giriliyorsa ameliyat sonrası komplikasyon oranı o kadar azdır. Böbrek damarına ulaşılır ve parsiyel nefrektomi yapılır. Bu açık cerrahi tekniği hasta için çok daha travmatiktir. Hem üç karın adelesi kesildiği için hem de karın zarı içine girildiği için ameliyat sonu iyileşme daha uzun sürmektedir. Biz bu yöntemi de kullanmayı tercih etmiyoruz.
Bizim uyguladığımız Ameliyat Tekniği;
Bizim uyguladığımız böbrek kanseri ameliyat tekniğinde, diğer tekniklerden farklı olarak kanserin böbrekteki yerleşim yeri ve büyüklüğüne göre yukarıdan onuncu veya dokuzuncu kaburgalar üzerinden kesi yapmaktayız. Burada karın adeleleri olmadığı için adele kesilmemektedir. Ayrıca sinirlere de zarar verilmemiş olunur. Daha da önemlisi bu kesi yukarıda olduğu için böbreğe ve böbreğin ana damarlarına yukarıdan ve tam olarak görüş hakimiyeti sağlanır. Böbreğin ana damarlarına daha kolay ulaşılır. Kesi, diğer tekniklerin kesilerine göre daha küçüktür. Fakat akciğerin içinde bulunduğu göğüs boşluğu üzerinde olduğu için daha zor bir tekniktir, bu yönüyle deneyim gerektirir. Akciğeri koruyan plevra dediğimiz göğüs boşluğu zarının yukarıya itilmesi gerekir. Bazen de tümörün yerleşiminden dolayı kesilmesi gerekebilir ancak bu durumda da işlem devam eder. Ameliyat başarı ile bitirildikten sonra plevra hava sızdırmaz şekilde diyaframa adelesi ile birlikte dikilir. Göğüs tüpü konulmasına gerek kalmaz. Kısaca bu kesi, karın arkası organı olan böbreğe karın içine girmeden yine arkasından ulaşım imkanı verir ve geniş görüş alanı yaratır. Ayrıca gereksiz yere karın içi zarı kesilip karın içi organlarına dokunulmamış olunur.
Böbrek geçici olarak klemplandığında (kan akışı durdurulduğunda) 20 dk için bile kansız kaldığında zarar görür. Bu kalıcı değildir. Böbrek işlevini yeniden kazanır. Yandaki slaytlarda hem böbrek tümörünün hem de böbrek üstü bezi tümörünün aynı anda olduğu bir hastamızı sunuyoruz. Bu vaka tümörün büyüklüğü ve böbreğin derinliklerine doğru olan uzantısı sebebiyle böbrek klemplenerek (kan akışı durdurularak) operasyon edilmiştir. Ancak Parsiyel Nefrektomi tekniğinde gelişmeler vardır. Tümörün büyüklüğüne ve lokasyonuna göre böbrek arterini hiç klamplemeden yani böbreğe kan akışını kesmeden yapılabilen teknikler geliştirilmiştir. Bu tekniğe sıfır kansızlık zamanı tekniği denir. Bu teknikte böbreğin ana damarı klemplenmez ve kansere giden damarlar bulunur. Bu damarlar dikilir. Böbreğin diğer bölümleri kansız kalmadığı için sağlam böbrek dokusu hiç bir şekilde travmaya ve strese maruz kalmaz. Uygulaması daha zor bir tekniktir.
Biz yukarıda anlattığımız kesiyle böbreğin ana damarını klampleyip (kan akışının durdurulması) tümörlü bölgeyi çıkarıyoruz. Ancak böbrek kanseri tümörünün lokasyonu ve büyüklüğü uygunsa böbreği serbestleştirip damarlarını asarak kontrol altına alıyoruz ve ana damarı klamplemiyoruz. Böbreği kansız bırakmıyoruz. Tümörü 2-3 ml etrafından böbrek dokusuna çepeçevre kesi yaparak çıkarıyoruz. Karşımıza çıkan interlober ve segmenter (küçük damarlar) damarları teker teker bağlayıp kanseri tamamen çıkartıyoruz. Sorun çıktığı taktirde böbrek ana damarı kontrolümüzde olduğu için gerekirse klemp koyarak işleme devam ediyoruz. Bu çalışmamız ABD’de sunulmuş ve ilgi görmüştür. Sıfır iskemi (sıfır kansızlık) zamanı olarak sunduğumuz bu tekniğin ameliyat videosunu makalemizin altında görebilirsiniz.
Böbreğin derinlerinde ve hilusunda (böbreğin iç göbeği) yerleşen böbrek kanserlerinde 20 dk’lık kansızlık zamanı yeterli olmaz. Daha uzun süreye ihtiyaç vardır. Bu durumda tek çözüm böbreğin ana damarını klamplayıp böbrek etrafına önceden hazırlanmış steril buz çamuru koymaktır. Böylece böbrek soğutulur. Metabolizması düşer. 1 saate kadar kansızlığa dayanabilir. Tümör çıkarıldıktan sonra kesilen böbrek uçları bir birine dikilir. Ameliyat bölgesine diren konur. Kesilen cilt ve cilt altı dokuları dikilir. Ve operasyon sonlanır.
Her Böbrek Kanserine Parsiyel Nefrektomi Yapılır mı?
Çok merkezli, çok uluslu ve uzun senelere dayanan karşılaştırmalı çalışmaların sonuçları; 4 cm’e kadar olan (T1a) böbrek tümörlerinde parsiyel nefrektomi ameliyatının ideal olduğu gösterilmiştir. 4-7 cm’e kadar olan T1b tümörlerde ise yapılması önerilmektedir. Son çalışmalarda 7-10 cm’lik T2a hatta 10 cm üzerinde (T2b) tümörlerde bile bazı çalışma grupları zorunlu vakalarda parsiyel nefrektomiyi önermektedir. Ancak etraf dokulara iyice yayılmış, ana toplar damar içine girip kalbe uzanmış tümörlerde bütün bu dokularla beraber Radikal Nefrektomi ameliyatı yapılıp böbreğin tamamen çıkarılması şarttır.
Böbrek Kanseri Dışında Parsiyel Nefrektomi Uygulanır mı?
Böbrek, araç içi ya da dışı kazalarda nadiren yaralanabilir. Çoğu yatak istirahati ile geçer. Ameliyat gerektirmez. Böbreğin parçalanması durumunda hasarlı bölüm çıkartılarak sağlıklı böbrek dokusu korunur. Bir böbreğin iki boşaltım sisteminin olduğu doğumsal anomalilerde böbreğin özellikle üst bölümü işlevini göremez, iltihaplanabilir. Hastalıklı bölümün çıkartılması gerekir. Kompleks böbrek taşı olan hastalarda böbreğin bir bölümü taşa bağlı nedenlerle tıkanıklık yüzünden işlevini göremez. Ameliyatla bu bölümün çıkarılması gerekebilir.
Böbrek Kanseri Ameliyatı Sonrası?
Böbrek kanseri ameliyatı sonrası komplikasyonların (yan etkileri) çoğu önemsizdir. Tümör ne kadar kötü yerleşimde ve ne kadar büyük ise komplikasyon oranı o kadar fazladır. Kompleks vakalarda daha özen gösterilmelidir. En ciddi komplikasyon kanamadır. Deneyimli merkezlerde bu komplikasyon çok azdır. Ameliyat sonu kompleks vakalarda idrar yolundan ciddi kanamalar nadirde olsa gelebilir.
Ameliyat dikişlerinden dolayı arter ve ven sistemi birleşebilir. Arter (temiz kanın aktığı damar) içindeki kan daha basınçlı olduğuğu için venin (kirli kanın aktığı damar) içerisine girer. Buna Arteriyo venöz fistül denir. Girişimsel radyologlar tarafından bölgeye damar içinden kapalı yöntemle girerek kanamayı durdurur. Çok nadir bir komplikasyondur.
Radikal Nefrektomi Ameliyatı?

Radikal Nefrektomi ameliyatı, kanserli böbreğin tamamen çıkarıldığı operasyondur. Eğer kanser böbrek dışındaki lenf düğümlerine veya alt toplardamar içerisine yayılmışsa Parsiyel nefrektomi (böbreğin sadece tümörünün çıkarılması) yapılamaz. Radikal Nefrektomi (böbreğin bütünüyle çıkarılması) yapılmalıdır. Böbreğin bütünü lenf nodlarıyla beraber çıkarılmalıdır. Çalışmalar PET görüntüle yönteminin bile böbrek kanserlerinin lenf nodu metastazlarını kesin olarak saptamada yetersiz kaldığını göstermiştir. Gereksiz yere PET görüntüleme yapılmamalıdır. Radikal nefrektomi ameliyatında böbrek bütünüyle etrafındaki yağ dokusu ile beraber çıkarılır. Radyolojik olarak kanserin yayıldığı şüphesini veren büyümüş lenf nodları ameliyat esnasında mutlaka çıkarılmalıdır. Değerlendirme için patolojiye gönderilmelidir.

Böbrek kanseri T3 evresinde alt anatoplardamarın (vena kava inferior) içerisinden kalbin içine (kulakçık) doğru uzanabilir. Radyolojik olarak özellikle EMAR görüntüleme ile kesin olarak lokasyon belirlenebilir. Bu hastalarda da parsiyel nefrektominin yeri yoktur. Radikal nefrektomi yapılır. Vena kava(alt anatoplar damar) boydan boya açılır. Tümör temizlenir.
Ana toplardamar tekrar dikilir. Yandaki görseldeki gibi kalbin içine girmiş böbrek kanserli hastalarda bile kalbin kulakçık bölümünü de açarak kanser temizlenir. Bu hastalar başarılı ameliyatla tedavi edildiklerinde senelerce yaşayabilirler. İleri evre böbrek kanserlerinde Radikal Nefrektomi vena kava ve atrial trombektomi serimizi Amerika’da Uluslararası Kongre’de sunduk.