- Ereksiyon (sertleşme) ilk olarak beyinde başlar.
- Görme, koklama, hissetme, işitme ve düşünme şeklindeki duyular sinir sistemiyle penisin damarlarına uyarılar gönderir.
- Penis içindeki atardamarlar (arterler) genişler, penisin içine kan dolmaya başlar.
- Toplardamarlar (venler) kapanır.
- Kan penisin içinde geri kaçamaz ve içinde kalır.
- Penis sertleşmeye başlar.
Resimde görüldüğü üzere; peniste iki adet bulunan ve yan yana duran süngersi çubukların içine kan ulaşması ve içeri giren kanın hapsolması neticesinde penisin sertleşmesi sağlanır. Sertleşmiş penis içinde bulunan basınç; 17 metre suyu yukarı atabilecek kuvvettedir. Erkeklerin; görme, koklama, duyma, dokunma ve hayal gibi duyuları beyinde kimyasallar meydana getirerek sertleşmenin ilk adımını oluşturur. Beyinde oluşan bu kimyasallarla penise ulaşan sinir ve damar ağları uyarılarak penis içine kan pompalanması sağlanır. Penis içine pompalanan kan içeride hapsolur ve nihayetinde penis sertleşir. Cinsel haz ortadan kalkınca erkeklik organı içinde kalan kan geri boşalır ve penisteki sertleşme durumu son bulur. Penis kanlanarak sertleşen bir organdır. Bazı nedenlerle erkekler hayatlarının belirli dönemlerinde sertleşme problemleri yaşayabilir. Sertleşme sorunlarının tedavileri mevcuttur.
Sertleşme Sorunu hakkında detaylı bilgi için Tıklayınız.

Cinsel Uyarılma ve Beynin Rolü
Cinsel uyarılma süreci duyuların etkisiyle başlar. Görme, dokunma, koku alma, işitme veya hayal etme gibi uyarıcılar, beyin tarafından algılanır. Beyin, uyarılmanın ardından sinir sistemi aracılığıyla omurilik boyunca ilerleyen sinyalleri penise gönderir. Bu sinyaller, penisteki düz kasların gevşemesini ve arterlerin genişlemesini sağlar.
Kan Akışı ve Penisin Yapısı
Penisin içinde “corpora cavernosa” olarak bilinen iki silindirik yapı bulunur. Bu süngerimsi dokular, kanla dolmaya uygun bir yapıya sahiptir. Cinsel uyarılma sırasında gönderilen sinyaller arterleri genişletir ve kan akışını hızlandırır. Bu genişleyen arterler sayesinde corpora cavernosa dokusu kanla dolarak şişmeye başlar. Aynı zamanda, kanın geri dönmesini engelleyen damarlar sıkışır, bu da kanın penis içerisinde hapsolmasına neden olur. Bu kan birikimi, penisin büyümesine ve sertleşmesine yol açar.
Kimyasal ve Hormonların Etkisi
Penis sertleşmesinde nitrik oksit adlı kimyasalın önemli bir rolü vardır. Nitrik oksit, sinir hücreleri tarafından salgılanır ve penisteki damarların genişlemesine katkı sağlar. Nitrik oksit, damarlarda bulunan düz kasların gevşemesini tetikler, böylece arterlerin kan ile dolması mümkün hale gelir. Bu kimyasal süreç, sertleşmenin başlamasına olanak tanıyan ana faktörlerden biridir. Aynı zamanda hormon seviyeleri de sertleşme sürecini etkileyebilir. Testosteron gibi hormonlar, cinsel uyarılmaya karşı hassasiyeti artırabilir.
Peniste Kanın Hapsedilmesi
Penisin sertleşmiş halde kalabilmesi için kanın içeride tutulması gerekir. Bu, damarlarda kanın geri akışını engelleyen bir dizi yapının devreye girmesiyle mümkün olur. Ereksiyon sürecinde penisin kökünde bulunan damarlarda kanın geri dönmesini engelleyen yapılar sıkışır. Bu sıkışma, kanın peniste hapsolmasına ve ereksiyonun korunmasına katkı sağlar.
Sertleşme Sorunu Ve Tedavi Yöntemleri
Bazen erkekler çeşitli nedenlerle sertleşme sorunları yaşayabilir. Bu durum, fizyolojik veya psikolojik etkenlerden kaynaklanabilir. Damar sertliği, diyabet, stres, depresyon gibi faktörler sertleşme sorunlarına yol açabilir. Bu durumda kişinin tıbbi bir değerlendirmeye ihtiyaç duyması olasıdır. Tedavi seçenekleri arasında yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavileri ve gerektiğinde psikolojik destek yer alabilir.
Penis sertleşmesi; beyin, sinir sistemi, damarlar ve kimyasal etkileşimlerin ortak çalışmasıyla gerçekleşen bir süreçtir. Sağlıklı bir cinsel yaşam için bu sistemlerin uyumlu çalışması önemlidir. Ereksiyon, yalnızca fiziksel bir süreç olmaktan öte, kişinin ruh hali ve zihinsel sağlığıyla da bağlantılıdır.
Sertleşme sorunu hakkında detaylı bilgi için Tıklayınız.
